YAŞAM

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde 2018 yılın bilançosu 440

Başkan Ramazan Ağar, Kadına uygulanan şiddettin son bulmasını, 2018 yılında öldürülen kadın bilançosunun 440 olduğunu altını özenle çizdi. “Günümüzde kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere,  temel hak ve özgürlükler için mücadele vermekte olmaları; uygarlığımız ve demokrasimiz yönünden düşünülmesi gereken bir durumdur.” Diye konuştu.

 

Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri olan Ramazan Ağar 8 Mart Dünya Kadınlar gününü unutmayarak, sendikalı çalışan kadınlarla bir araya gelerek hem sorunlarını dinledi, hem de bu günün anlamına uygun konuşmayı yaptıktan sonra, kadın çalışanlara fular ve çiçek takdim etti. Başkan Ramazan Ağar, hayatın yarısından fazlasını kadının teşkil ettiğini, emekçi kadınların 162 yıldır eşit ücret, eşit hukuk, eşit insan olmak gibi temel haklar için mücadele verdiğini kaydetti.  

 

Başkan Ramazan Ağar sendikanın hizmet binasında yaptığı konuşmada şunları söyledi; Bugün 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle toplanmış bulunuyoruz. 8 Mart, kadın işçilerimiz ve hepimiz için dünya çapında mücadele ve dayanışma günü. Emekçi kadınlar 162 yıldır;  eşit ücret,  eşit hukuk, eşit insan olmak gibi en temel hakları için mücadele vermektedirler. Ülkemizde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmıştır. Atatürk'ün girişimiyle kadınlara 1930'da belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934'te Anayasa'da yapılan değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır.  

 

Günümüzde kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere,  temel hak ve özgürlükler için mücadele vermekte olmaları; uygarlığımız ve demokrasimiz yönünden düşünülmesi gereken bir durumdur. Dünya Ekonomik Forumu 2018 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri Göstergesi Raporu’nda Türkiye 149 ülke içinde 130. sırada yer almıştır. Toplumun yarısını oluşturan kadına karşı ayrımcılık hayatın her alanına sinmiştir.

 

Evde, tarlada, büroda ve sanayide çalıştırılan kadının payına;  Ne yazık ki ikinci sınıf insan muamelesi görmek; Kayıt dışı, sendikasız ve sigortasız olarak taşeronda çalışmak; Düşük ücret ve keyfi biçimde işten atılmak düşmektedir. 

 

Günümüzde dünya genelinde 15 yaşından itibaren üç kadından birisi evlerinde, toplumsal alanda ya da işyerlerinde  cinsel ya da fiziksel şiddete uğramaktadır.

 

30 ülkede 200 milyon kadın ve kız çocuğu genital sakatlanmaya maruz kalmaktadır. Dünyada insan kaçakçılığı kurbanlarının yüzde 71’ini kadın ve kız çocukları oluşturmaktadır.  Neredeyse dört kadından üçü cinsel sömürü maksadıyla kaçakçıların eline düşmektedir. Kadının evde, işyerinde veya toplumda mücadelesinin karşılığı; şiddet, işsizlik veya ölüm olmamalıdır.

 

Türkiye’de 2018 yılında 440 kadın öldürülmüştür.

Ülkemizde her geçen yıl öldürülen kadın sayısı artmaktadır.  Her geçen yıl cinsel şiddet uygulanan kadın sayısı artmaktadır.  Nitekim 2018 yılında 317 kadına cinsel şiddet uygulanmıştır. Son yıllarda kadınlara yönelik akıl, mantık dışı söylemlerin çoğalması kadına şiddeti ve tacizi etkileyen nedenlerin başında gelmektedir. Bu tür söylemleri kınıyor ve lanetliyoruz. Üyesi olduğumuz İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali BWI, 2018-2021 Stratejik Planı çerçevesinde; kadına yönelik her türlü şiddetin son bulması için örgütlenmekte ve kampanyalar düzenlemektedir.

 

Bizler inanıyoruz ki, kadınların emeği ve katkıları siyasi, ekonomik ve sosyal olarak eşit değere sahip olduğunda ve eşit oranda saygı gördüğünde kadına yönelik şiddet          tam anlamıyla son bulacaktır. Ayrıca İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali, kadına yönelik şiddetin son bulması için, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün “İş Dünyasında Kadına ve Erkeğe yönelik Şiddet ve Taciz” başlıklı bir Sözleşmenin kabul edilmesi yönünde etkin bir kampanya sürdürmektedir.

 

ILO’nun kabul edeceği bu Sözleşme, işyerlerinde cinsiyete dayanan şiddetin son bulması için önemli bir adım olacaktır.  Bu adımın atılması için YOL-İŞ olarak yöneticilerden beklentimiz, bu sözleşmenin ILO’nun Genel Kurulunda desteklenmesidir.  

 

8 Mart 2019 yılında bir kez daha talep ediyoruz !

Kadına şiddet, tecavüz ve taciz son bulmalıdır. Kadınların uğradıkları şiddet nedeniyle yaşamlarını yitirmeleri büyük bir utançtır! Kadınların ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesine artık son vermeliyiz.  Aynı şekilde, çocuk gelin ve küçük yaşta evliliğe de son vermeliyiz. Kadınların eğitimden yoksun bırakılması insanlık ayıbıdır! Bu ayıba da son verilmelidir. Aşırı doğum dayatması, şiddettir! Kapitalist sistemin kriz gerekçesiyle kadını fuhuşa zorlaması şiddettir! Kadın bedeni, ana bedenidir, reklam malzemesi olarak sunulması şiddettir! Bu şiddete son verilmelidir.

 

Daha yaşanabilir bir dünya, daha demokratik bir ülke ve daha özgür bir yaşam, ancak ve sadece kadın – erkek tüm emekçilerin kol kola girmesi ile sağlanabilir.

 

Bu düşünce ile kadın işçilerimizin, tüm kadın emekçilerin, analarımızın ve tüm kadınların;  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutluyoruz!

 

Daha güvenli bir çalışma hayatı, daha insanca yaşam koşulları, savaştan ve şiddetten arındırılmış bir dünya umudu ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!” diye konuştu.

 

Başa dön tuşu