YAŞAM

“Çevremizi hep birlikte koruyalım”

“İNSANIN; ONURLU VE REFAH İÇİNDE BİR ÇEVREDE YAŞAMAK TEMEL HAKKIDIR”

BM Çevre ve İnsan Konferansı sonunda kabul edilen metnin Çevre adına önemli bir adım olduğunu ifade eden JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, şunları söyledi;

 

“Metnin  1. maddesinde  "…İnsanın, hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşullarını sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır. İnsanın bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır … bugünkü ve gelecek nesiller için ihtiyaca göre özenli planlama veya yönetim ile dünyanın doğal kaynakları, hava, su, toprak, flora ve fauna dahil, özellikle de doğal ekosistemleri temsil eden örnekler korunmalıdır…" ilkesi yer almıştır. Benzer şekilde Anayasamızın 56. maddesinde "Herkesin sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı" olduğu belirtilmekte ayrıca "çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak, çevre kirlenmesini önlemek görevi devletin ve  yurttaşlarındır" hükmü yer almaktadır.

 

“SERMAYENİN KAR HIRSI ÇEVREMİZİ YOK EDİYOR”

Ancak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü‘nün ilanından bu yana geçen 44 yılda sermayenin bitmek tükenmek bilmeyen kar hırsı, BM tarafından kabul edilmiş ilkelere, Anayasa maddesine rağmen, yaşam çevremiz yok etmeye devam ediyor. Küreselleşme politikaları ile sermayenin dizginlenemeyen bu kar hırsı tüm dünyada ve ülkemizde insanın sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkını ortadan kaldırıp; hava, su, toprak ve doğal kaynaklarımızı yok ederken Dünya Çevre Gününü kutlamak giderek anlamsızlaşıyor; çevre sağlığı, insan sağlığı, gelecek kuşaklara temiz bir çevrenin bırakılması zorunluluğu gibi kavramlar uygulamada giderek anlamını yitiriyor”

 

“TERMİK SANTRALLERE DİKKAT”

Termik santrallere de dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmer Tatar, “Dünyadaki karbon salınımının yüzde 41‘i tek başına termik santraller tarafından yapılırken, Türkiye kömürlü termik santral atağına kalkarak ülkenin tarım ve turizm açısından değerli her köşesi termik santral projelerinin yıkımına uğruyor;  tamamına yakını ithal kömürle çalışacak bu santraller nedeniyle ülke enerji konusunda daha bir dışa bağımlı hale getirilirken, başata Sinop Gerze, Çanakkale ve Çukurova bölgesi ile Elbistan`da planlanan çok sayıda termik santralle yok edilmek isteniyor” diye konuştu.

 

“EN DOĞAL VARLIĞIMIZ SU KAYNAKLARIMIZ CİDDİ TEHDİT ALTINDA”

Su kaynaklarının da ciddi tehdit ve risk altında olduğunu savlayan D. Tatar şöyle devam etti;

 

“Başta Ergene, Sakarya nehirlerimiz olmak üzere ülkemiz akarsularının büyük çoğunluğu kullanılamayacak düzeyde kirletilmiş durumdadır. Sınırlı olan su kaynaklarımız, hızlı ve çarpık kentleşme, nüfus artışı, endüstriyel faaliyetlerinin doğurduğu çok çeşitli katı ve sıvı atıklar, katı atık depolama yerlerinin yeraltısuyu rezervuarlarının beslenme alanlarında seçilmesi, su havzalarının imar planlarına açılması, tarım alanlarında bilinçsiz gübre ve tarım ilacı kullanılması, kıyı bölgelerinde aşırı yeraltısuyu kullanımına bağlı tuzlanma ile yerüstü ve yeraltısuyu kalitesi ciddi olarak tehdit etmekte ve su kaynaklarımız hızla kirletilmekte ve tüketilmektedir”

 

“ÇEVREMİZE BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM”

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmer Tatar, sözlerini şöyle tamamladı; “TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki; daha fazla kâr ve sömürü için çevreyi hiçe sayan neo-liberal politikalara sadece her 5 Haziran’da değil; hayatımızın her alanında toprağımıza, suyumuza, havamıza, kıyılarımıza, meralarımıza, ormanlarımıza kısaca tüm yaşam alanlarımıza birlikte sahip çıkmak dileği ile 5 Haziran “Dünya Çevre Günü” nü kutluyoruz”

Başa dön tuşu