ÜNİVERSİTE

“HIV” İLE SİZDE TANIŞABİLİRSİNİZ!

1985 yılında ilk AIDS vakasının tanınmasının ardından geçen 32 yılda HIV enfeksiyonu ile ilgili önemli aşamalar kaydedi. Günümüzde virus ile enfekte bireyler, tedavi almak kaydı ile kronik viral enfeksiyon seyri ile neredeyse normal yaşam sürelerine sahip oluyorlar ve anneden bebeğe hastalığın geçişi de sıfırlanma noktasında

 

Bu çerçeve de Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Ana Bilim Dalı tarafından yemekhane önünde organizasyon gerçekleştirildi. Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova’nın da katıldığı etkinliğe Türk Tıp Öğrencileri Birliği (TürkMSIC) de destek Verdi. Etkinlikte hekimler, çalışanlar ve hastalara kırmızı kurdela takıldı, bilgilendirici buroşürler dağıltıldı.

 

 

Konuyla ilgili konuşan Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behice Kurtaran, Haziran 2017 itibarı ile çoğu Sahra altı Afrika’da olmak üzere, 17,8 milyonunu kadınların, 2,1 milyonunu ise 15 yaş altı çocukların  oluşturduğu toplam 36,7 milyon HIV ile enfekte bireyin olduğunu söyledi.

Kurtaran, Yeni enfeksiyonlar ve HIV ile ilişkili mortalite dünyanın çoğu bölgesinde azalmakla birlikte, ülkemizin de içinde bulunduğu bazı bölgelerde halen yeni enfeksiyon oranlarında artış söz konusu olduğuna da vurgu yaptı.

 

Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova’da yaptığı açıklamada, Avrupa’da her üç hastadan birinin hastalığa yakalanma durumundan habersiz olduğunu, hastaların yaklaşık yarısına tanı geç konulduğunu, Geç tanının ise tedavinin başarısızlığına ve daha dramatik olanının ise daha fazla bulaşa yol açtığına değindi.

 

Türkiye’de olguların çoğunluğunu erkekler ve temel bulaş yolunu ise cinsel ilişkinin oluşturduğunu belirten Taşova, Yine Haziran 2017 itibarı ile ülkemizde HIV ile enfekte birey sayısı 14.126 olduğunu, Ancak sevindirici olanın hastalık ilişkili  ölümlerde belirgin bir azalmanın görüldüğünü dile getirdi.  

 

Tüm dünyada HIV enfeksiyonu için eylem planı olarak 2030 yılına kadar yeni enfeksiyonların sıfırlanması, HIV enfeksiyonu ilişkili ölümlerin sıfırlanması, enfekte bireylerin daha uzun ve sağlıklı yaşama kavuşması, hastalık ile ilgili ayrımcılığın olmaması şeklinde bir hedef belirlendiğine işaret eden Taşova,

 

HIV testi yaptırmak isteyen herkesin HIV taşıyan ya da taşıdığı düşünülen birisiyle cinsel ilişkisi olanlar, korunmasız cinsel ilişki (anal, vajinal, oral) yaşayanlar, ortak enjektör kullanan bireyler, yeni tanı almış cinsel yol ile bulaşan hastalığı olanlar, gebeler ve emzirenlere mutlaka HIV testi yapılması gerektiğine dikkati çekerek,

 

“HIV’in birçok vücut salgısında bulunduğu ancak sadece kan, meni ve vajinal salgılar aracılığı ile bulaştığı, vücutta yara veya kesi olmadıkça normal deriden virüsün geçmediği unutulmamalıdır. Doğum ve emzirme sırasında bulaşabildiği akılda tutulmalıdır.AIDS henüz aşısı olmayan, ancak korunulabilir bulaşıcı bir hastalıktır. Korunma ise eğitim ile mümkündür. Eğitimde temel noktalar kondom kullanımı, doğru atık yönetimi, riskli durumlardan kaçınmaktır” dedi.

Başa dön tuşu