SİYASET

İDARENİN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMASI HUKUKSUZDUR

Valilik tarafından yapılan açıklamada; “27.02.2020 günü Suriye’nin İdlib kentinde Rejim güçleri tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine düzenlenen hain hava saldırısı sonucunda 33 Askerimiz şehit olmuş ve bunun sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından misliyle karşılık verilmiş ve “Bahar Kalkanı” harekatı başlatılmıştır.

 

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından başlatılan “Bahar Kalkanı Harekatı” ile “Suriye İdlip kentinde Suriye rejim güçlerine karşı” yapılan harekatı protesto etmek amacıyla; İlimiz sınırları içerisinde, farklı kesimler arasında çatışma çıkmasının önlenmesi, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilmesi,  milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeninin ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, genel trafik ve yolcu güvenliğinin sağlanması, şiddet olaylarının meydana gelmemesi, yaygınlaşmasının önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla; 05/03/2020 tarihinden başlayarak (15) gün süreyle, ilimizde gerçekleşmesi muhtemel eylem/etkinlikler ile belirtilen konuların devamı niteliğindeki (açık ve kapalı yer toplantısı, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant/çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma, yazılama, trikleme vb.) her türlü eylem ve etkinliklerin ilimiz genelinde (İl Merkezi, İlçeler ve Jandarma Sorumluluk bölgeleri dâhil) 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun (11/A) ve (11/C) maddeleri ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 7 ve 17. maddeleri hükümleri doğrultusunda Adana Valiliğinin 05/03/2020 tarih 2020/sayılı oluru ile yasaklanmıştır.” denilmiştir. 

 

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konuya ilişkin yaptığı açıklamada; toplantı, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması, imza standı, çadır kurma vb. her türlü faaliyetlerinin yasaklamasına tepki gösterdi.

 

Bu şekilde alınan her türlü idari yasaklama kararında güvenliğin öne sürüldüğünü ifade eden Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Valiliğin bu konuda bir yasaklama kararı alması kabul edilemez ve hukukiliği tartışmalıdır. Bu nedenler artık rutin hale gelmiş ve genel geçer bir yasaklama olarak yapılmaktadır. Ne zaman bir yasaklama kararı gündeme gelse ve toplumsal itiraz mekanizmasının işleme olasılığı doğsa ‘Biz sizin güvenliğinizi düşündüğümüz için böyle yaptık’ denilmiştir. 

 

Halkın temel hak ve özgürlüklerini güvenceye almayan, sosyal hukuk devleti normlarından, hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığından yoksun, toplumsal, politik örgütlenmelerin oluşmasından çekinilen, korkulan ve demokratik koşullarda özgürce tartışılmayan bir ortamın ülkemize olumlu bir getirisi olmayacaktır. 

Tam aksine insanlar birbirleriyle özgürce tartışmalı, konuşmalılar ki sağlıklı bir değerlendirme ortaya çıkabilsin. Bu kurallar çiğnenerek anayasal ve tüm evrensel hukuk kuralları ve haklar göz ardı edilmektedir. Baskı altına alınan farklı görüş ve seslerle bir yere varılamaz, toplumsal muhalefet yasaklarla engellenemez.

 

Adana Valiliğinin 15 gün süreyle açık alanda gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarının yasaklanması kararı oluşturulmaya çalışılan korku imparatorluğu ve parti devleti uygulamalarını bir kez daha gün yüzüne çıkartmıştır. 

Temel hak ve özgürlüklerin elimizden alınmasına, toplumun ve yurttaşın güvenliğini sağlamakla görevli valilik makamının ve idarenin can güvenliği bahane ederek her türlü demokratik etkinlikleri yasaklamasına, demokrasinin ve özgürlüklerin hem fiili hem de anayasal olarak ayaklar altına alınmasına karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmekteyim. Hem can güvenliğinin sağlanması hem de yurttaşların ve toplumsal farklılıkların düşüncelerini ifade etme olanağının sağlanması devletin asli görevidir. Saygıyla sunarım”

 

Başa dön tuşu