İNME (FELÇ) KADER DEĞİLDİR!
İnme yani felcin kader olmadığını belirten Uzm. Dr. Suna Aslan hastalık belirtilerini, “Bilinç bozukluğu, konuşma bozukluğu, denge bozukluğu, gözlerde ve yüzde felç belirtileri, vücudun bir tarafında kuvvet kaybı, his kaybı, yüz asimetri, bulantı-kusma, şiddetli baş ağrısı.” şeklinde sıraladı.
İNMEYİ NASIL ANLARIZ?
İnmeyi tanımanın basit ve herkes tarafından uygulanabilecek bir yolunun olduğuna da değinen Uzm. Dr. Aslan, STR olarak bilinen üçlü testi herkesin uygulayabileceğini söyledi. Uz. Dr. Aslan bu testi şöyle açıkladı;
“Çevrenizde birinin inme geçirip geçirmediğini anlamak için yapılması gereken bu test basitçe şöyledir;
SMİLE= Kişiye gülümsemesini söyleyin
TALK= Basit bir cümle kurmasını –konuşmasını söyleyin
AİSE= Kollarını yukarı kaldırmasını isteyin
Kişi bunları yapamıyorsa bir felç söz konusudur ve acil tıbbi yardım isteyin, 112’yi arayın. Bazı kişilerde inme belirtileri birkaç dk veya saat sürüp tamamen geçer. Bu duruma “Geçici İskemik Atak” denir. İhmal edilmemelidir zira bu kişilerin yarısında bir yıl içinde kalıcı inme riski söz konusudur.”
İNME NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
İnmenin her yaşta olabileceğini hatırlatan Türkmenbaşı Tıp Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Suna Aslan yaşla birlikte risklerinde arttığına vurgu yaptı. Hipertansiyonun hem damar tıkanıklığı hem de özellikle beyin kanaması için önemli bir risk faktörü olduğunu belirten Uzm. Dr. Aslan, şeker hastalığının da öncelikle ve özellikle damarları etkileyen bir hastalık olduğundan en önemli risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi. Uzm. Dr. Aslan, önemli risk faktörlerini; “Hipertansiyon, obezite, şeker hastalığı, hiperlipidemi, kalp kapak ve ritim bozukluğu hastalıkları, hareketsiz yaşam, sigara kullanımı, alkol, kokain ve keyif verici alışkanlık yapan diğer maddelerin kullanımı” şeklinde sıraladı.
İNME GEÇİREN HASTANIN TEDAVİSİNDE NELER YAPILMALI?
İnme geçiren hastanın ilk 3 saatte uygun bir merkeze ulaştırılmasının önemli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Aslan, ilk 3 ile 4 saat içinde pıhtı çözerek tıkalı damarı açan ilaç uygulamasının (Tromboliz) hayat kurtarıcı olacağı gibi, kalıcı hasarı da en aza indirgeyeceğini belirtti. Bu tedavinin uygun koşulları taşıyan merkezlerde ve eğitimli bir inme ekibinin kontrolü altında yapılması gerektiğini de ekleyen Uzm. Dr. Aslan, “Bu ilk saatlerde uygulanabilen tedavi dışında klasik olarak inme tedavisi yatarak ve ardından ayakta uygulanan ilaç tedavisi ve rehabilitasyon tedavisi olarak özetlenebilir. Bu iki tedavi de sürekli yapılması ve kontrollerle devam etmelidir. Bunlar dışında yapılan tetkiklerle özellikle ana damarlarda 70 ve üzeri darlık tespit edilmişse cerrahi tedavi (Endarterektomi) ve Stent konulması gibi tedaviler de uygulanır.” dedi.
