SİYASET

Mücadele Bayrağını Taşımaya Devam

45 yıl önce bugün bu üç yurtsever genç, yiğitliğin, baskılar karşısında boyun eğmezliğin, emperyalizme karşı tam bağımsız, demokratik bir Türkiye mücadelesinin, büyük önder Atatürk’'ün ya İstiklal ya ölüm şiarına bağlı, düşünceleri uğruna ölümü göze almanın sembolü olarak anılıyoruz.

 

İdamların gerekçesi Anayasa ‘yı ortadan kaldırma ve değiştirmeye çalışmaktı. Oysa onların tek suçu, ABD emperyalizmine ve faşizme karşı olmak, baskıya, sömürüye karşı çıkmak, tam bağımsız bir Türkiye istemekti.

 

6 Mayıs 1972’den bu yana, gençliğin ve halkın emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı direnişi ve yürüttüğü mücadelesi kesintisiz olarak sürmektedir. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam ederek onları yok edeceklerini sananlar, geçtiğimiz 45 yıl içinde nasıl bir yanılgı içine düştüklerini görmüşlerdir.

 

Bu üç yurtsever genç, idam sehpasının eşiğinde bile inandığı görüşlerini haykırmıştır. Bu insanlar tek bir masumun kanına girmemişlerdir. Denizler hiçbir zaman egemenlerin önünde diz çökmedi. Emperyalizme ve faşizme karşı başları dik, cesaretle yürüdüler darağacına. Son anlarında bile sömürünün, zulmün olmadığı, aydınlık ve güzel günlere olan inançlarını asla kaybetmediler. Son sözlerinde bile faşizme karşı, işçilere, köylülere, ezilen halklara olan sevgi ve bağlılıklarını haykırdılar.

 

Bugün bu üç yurtsever genç, yiğitliğin, baskılar karşısında boyun eğmezliğin, emperyalizme karşı tam bağımsız, demokratik bir Türkiye mücadelesinin, büyük önder Atatürk’ün ya İstiklal ya ölüm şiarına bağlı, düşünceleri uğruna ölümü göze almanın sembolü olarak anılıyor.

 

Özgürlük,bağımsızlık ve sömürüsüz bir dünya için için kendilerini feda eden bu insanları anmak ve bu devrimci meşaleyi taşımak elbetteki hem görev hemde onurdur. Bu 3 devrimci yaşamlarının baharında eylemlerinden değil düşüncelerinden mahkum oldular. Zalimler için düşünce silahlarından tehlikeliydi. Savunmalarında bile bir asalet ve bir nezaket vardı. Onlar devrim yapsaydı onları asanları asmazlardı.O kararı verenler çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyorlar merak ediyorum. Daha farklı şey söylememi devrimci nezaketim ve bu üç fidandan öğrendiklerim engelliyor.

 

İdam edilişlerinin 45. yılında sevgiyle ve büyük bir özlemle anıyor, onların bize bıraktığı mücadele bayrağını kararlılıkla taşıyacağımıza söz veriyoruz.”

Başa dön tuşu