GENEL

Özlemimsin babam

Adananın sevilen ismi Serkan Şenyürek ölümünün 3. yılında   babası  Behzat Şenyürek için öyle bir mektup yazdıki bir babanın evlatları için asla ölmeyeceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

 

 

Serkan Şenyürek Mektubunda duygularını şu kelimelerle ifade etti;

 

Yaşadıklarım ve yıllar bir film şeridi gibi bir kez daha gözlerimin önünden geçip gitti.

 

Yaşananlar ve yaşanmışlıklar özlemini duyduğunuz babanızla ilgiliyse o film şeridi uzadıkça uzuyor. 

 

 

Dile kolay 3 yıl geride kaldı.

 

 

Babamı toprağa verdiğimiz 4 Mayıs'ın üçüncü yılı. 

 

 

Dün gibi. Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. 

 

İyi bir baba olup olmadığıma ben karar veremem onu kızlarıma sormak lazım ama ben iyi bir babanın oğluyum. 

 

Babamla çok şeyler yaşadık. Ben hep tedirgin ve sinirliydim ama o her zaman olgun, sabırlı, hiç kimseye kötülük düşünmeyen iyi bir insandı.

 

Yıllar geçse de babamın hayatıma değer kattığı çok anılar yaşadım ancak üç özel anı hafızalarımdan asla silinmedi. Onları anlatarak babama bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

 

BİRİNCİSİ

7-8 yaşlarındayım. BABAM bir gün kot pantolon almam için Mısır çarşısındaki akrabamıza gitmemi söyledi. Ertesi gün gittim pantolonu beğendim ve aldım. 

 

Dükkan sahibine babamın parayı daha sonra vereceğini söyledim. 

 

 

15 gün sonra BABAM pantolon parasını bana verdi ve "bu parayı yarın götür" dedi. Bir gün sonra dükkan sahibinin yanına gittim ve elimi cebime attığımda para yoktu, düşürmüştüm. Ağlaya ağlaya eve döndüm.

 

 

Akşam BABAM geldiğinde ne söyleyeceğimi bilmiyordum. BABAM adımını eve attığında saklanacak yer arıyordum.

 

 

BABAM beni çağırdı ve parayı verip vermediğimi sordu. Ben ise ağlamaya başladım ve parayı düşürdüğümü söyledim ama çok korkuyordum. BABAM tok bir sesle "Üzülme evlat. Al şu parayı yarın borcumuzu öde" dedi.

 

Parayı avucumun içinde sararak uyudum. Sabah uyandığımda yola koyuldum ama elim cebimde ve sımsıkı sararak tutuyorum. Dükkan sahibi akrabamızın yanına vardığımda parayı ödemenin mutluluğunu yaşıyordum ama babamın 
Bana verdiği öz güveni hala unutamıyorum.

 

İKİNCİSİ

Ortaokula başlamışım ve ablam benden büyük olmasına rağmen küçük yaşta okula gittiğim için aynı sınıfta okuyoruz.

 

Orta 1'in birinci yarısı bittiğinde zayıfsız bir karne ile eve gittim. Hani hepimizde olur ya "Ben başardım" olgusuyla ikinci dönem dersleri boşlama ve her dakika futbol oynadım. 

 

 

Yıl sonu geldiğinde karnede yer alan 6 zayıf ve bütünlemeye kalmıştım. Karne ile evin yolunu tuttum, başarısızdım, ilk kez zayıf karne ile karşılaşmıştım. 

 

Karneyi saklama şansım yok ve yalan söyleyemezdim.(Babamın bize öğrettiği en önemli şey sıkıntı yaşasanız da asla yalan söylemeyin olmuştu) Bu akşamı nasıl geçireceğim diye düşünüyordum. 

 

 

Okul sonrası eve gittim. Evde ailece görüştüğümüz babamın arkadaşı ve hanımı bizdeydi. Hemen karnemi alıp baktılar. Babamın arkadaşı "Bu nasıl bir Karne, babanı bekleyeceğim sana neler söyleyeceğini merak ediyorum. Benim oğlum olsan seni şimdi şuracıkta dövmüştüm" dediğinde ben de mırıldanarak "Sen iyi ki benim babam değilsin" dedim.

 

 

Akşam BABAM geldi ve arkadaşı "oğlunun karnesini görme, bu nasıl çocuk.Temiz bir dayağı hakediyor"dedi.

 

 

O sakin halini elden bırakmayan BABAM durun bakalım ne oluyor, biraz sakinleşin ifadelerini kullandı. Sonra karneme bakan BABAM arkadaşına dönerek "Ne olmuş yani. Benim oğlum 6 zayıf getirmesini bildiği gibi bütünleme sınavında altısını da verir ve sınıfı geçer. Ben oğluna güveniyorum" diyerek arkamda durduğunda dünyalar benim oldu. 

 

Babamın arkadaşı "Sen Serkan'ı dövmeyecek misin?" diye sordu.

BABAM "Hayır dövmeyeceğim" cevabını verdi.

Babamın arkadaşı "İnanamıyorum sana"diyerek tepkisini dile getirdi.

BABAM "Oğlum bu işin üstesinden gelir" sözleri arkadaşının evimizden erken ayrılmasına neden olmuştu.

Bu sözler babamın benim arkamda duruşu ve bana inanışıydı.Onu utandırmamam gerektiğini biliyordum. Herkes tatil yaparken yaz sıcağında çalışan ve kafasını kitaplardan kaldırmayan ben 6 dersi de bütünleme sınavında vererek babamın boşuna arkamda durmadığını ispatlamanın mutluluğunu yaşıyordum.

 

ÜÇÜNCÜSÜ

Okul bitmiş işe başlamıştım. Birkaç yıl içerisinde gazetecilikte ilerliyordum. Babamla aynı gazetede çalışıyoruz. 3 yıl birlikte çalıştık. Bir baba oğlunu korumak ister ve onun zarar görmesini istemez. Ben geçmişte çok asabi bir gençlik dönemi yaşadım. İşimi iyi yapıyorum ama her gün iş yerinde problem yaşıyordum.

 

 

BABAM da iş yerinde sıkıntı yaşamamam için sorun yaşadığım insanlarla konuşuyordu. Bir gün haklı olduğum bir konuda bile sorunu çözmeye çalışmasına çok içerledim ve babama dedim ki "Seninle ciddi konular konuşmak istiyorum. 

 

 

Beni sevdiğini ve zarar görmemi istemediğini bildiğimi anlattım.Ama benim yaşadığım sıkıntıları senin çözmeni istemiyorum. 

 

Ben kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Yıllarca yaşadığım sorunları çözersen ben bu yaşadıklarımın üstesinden gelemem ve hayat boyu eksik kalırım."dedim. 

 

BABAM "Peki Oğlum, sen nasıl istiyorsan öyle olsun. Senden tek ricam sinirle kalkarsan hep kendine zarar verirsin. Sinirini yen, sabırlı ol ve önemli kararlar verirken iyi düşün. İyi veya kötü aldığın kararlarda hep yanındayım. Bana ihtiyacın olduğunda sadece bir adım uzağındayım.

 

Senin kendi ayaklarının üzerinde duracağına inanıyorum. Tökezlersen de unutma ki yani başında baban var, yardım istediğinde üstesinden beraber geliriz"dedi.

 

Ben babamın tepki göstereceğini beklerken, demokratik yaklaşımı bana güven verdi. Gizliden gizliye beni takip ettiğini bilsemde bana yaklaşımı hayata bakış açımı değiştirdiği için ben de babamın beni kontrol etmesine saygı duydum. 

 

 

Çok şükür yıllar geçti ve kendi ayaklarımın üzerinde durmayı başardım. 

Unutamadığım ve kendi ailemde de uyguladığım demokratik davranışlarını hep örnek aldım. Örneğin önemli bir karar alacağı zaman BABAM mutlaka anneme, kaç yaşında olursak olalım bana ve iki kız kardeşime fikirlerimizi sorardı. 

 

5 kişiydik ve hemen oylama yapardı. Berabere bitme şansı yoktu. Çekimserliği olmaz ve herkesin doğru veya yanlış bir fikri olmasını isterdi. Oylamadan çıkan sorucu da kendi fikrinin tersi de olsa demokratik bir şekilde uygulardı. 

 

Babamın bana güveni, arkamda duruşu, demokratik oluşu ve olaylara bakış açısını hep örnek almış ve ben baba olduktan sonra da uygulamaya çalışmışımdır. 

 

İnşallah başarmışımdır ve hala onun gibi iyi bir baba olmak için mücadele ediyorum ve kendisini örnek alıyorum.

 

Özlem duyduğum BABAMA son sözüm;

Sevgini taşımak değil

Hasretini çekmek zor

Gülmeyi özlemek değil

Ağlamaya çalışmak zor

Sevmek ya da ölmek değil

Özleyince görememek zor 

Özlemimsin babam

 

 

Bizde Adana Ses Haber Ailesi olarak, Serkan Şenyürek ve ailesinin acısını paylaştığımızı belirtir.  Behzat abimize Allahtan rahmet dileriz.

 

Başa dön tuşu