YAŞAM

SUSMAYACAĞIZ!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu, yeni Türkiye’de tecavüzün yasallaştığını, çocukların ateşe atıldığını vurguladı.
Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nde ayrı ayrı toplantı düzenleyen Kadın Komisyonu, 5 Aralık 1934’de anayasada yapılan değişiklikle birçok Avrupa ülkesinden önce, kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesinden 82 yıl sonra, kadına şiddette Avrupa’da birinci olduğumuz, karma eğitimin kaldırılmasından, tecavüzün yasallaşmasından, 12 yaşındaki çocukların rızasının konuşulduğu yıllara gelindiğini bildirdi.

ALADAĞ HEPİMİZİ YAKTI

Adana’nın Aladağ ilçesinde özel bir yurt binasında çıkan yangında11 kız çocuğu ve bir görevlinin hayatlarını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü paylaşan Kadın Komisyonu, “Hepimizin bu yangınla yüreği bir kez daha yandı. Bu ülkenin çocuklarına yaraşır sağlıklı ortamlar sağlanamamasının ve bu durumu engelleyemiyor olmanın acısını vicdanımızda derinden htik. Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz; yaralı çocuklarımıza da acil şifalar diliyoruz” dedi.

Kadın Komisyonu Yürütme Kurulu Üyeleri Şule Bahar Ünnü, Gizem Cansu Ağlagül, Arzu Özdal İdem ve Gülşah Batman’ın da katıldığı toplantılarda komisyon adına şu açıklama yapıldı:

“İlk kez yaşanmıyor böylesi bir kaza; son olsun demek isterdik ama ülkemizde mevcut durum ne yazık ki bunu da dedirtemiyor. Çünkü kaza pek çok kez olduğu gibi Aladağ’da da yine görüne görüne geldi. Ülkemizde insan hayatının değersizleşmesinin geldiği boyutu gözler önüne serdi bir kez daha. Gencecik canlar eğitimlerinin devamı içinböylesi bir ‘’yurtta’’ barınmak zorunda bırakılmışlardır. Öğrencilerin eğitimi ve barınmaları ile ilgiliyapılması gerekeni yapmayan, sorumluluğunu yerine getirmeyen devlet, küçücük çocukları barınma yeri bulamadıkları için vakıf ve cemaatlerin inisiyatifine bırakmıştır. Özellikle yoksul ailelerin çocuklarını cemaatlerin, tarikatların kucağına itme politikası toplumun gericileştirilmesine neden olmaklabirlikte orada yaşamak zorunda kalan çocukları istismara, ruhsal ve fiziksel şiddete de maruz bırakmaktadır.

CİNSEL İSTİSMARIN ÖNÜ AÇILIYOR

Geçtiğimiz hafta meclise getirilen ve ardından kadınların yoğun itirazları nedeniyle geri çekilen yasa tasarısı ile cinsel istismarın önünü açacak düzenlemelerle yasalaştırılmak istenmektedir. Hemen ardından Meclisten geçen torba yasayla; 12 yaşından küçük çocuklara yönelik tecavüz suçunun cezasında artırım yapılmak için hazırlandığı öne sürülse de, yaş kademelendirilmesi yapılmakta ve cinsel ilişkiye rıza yaşının 12’ye düşürülmesinin kapısı aralanmaktır. Bunun sonucu olarak kız çocukların zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolu açılmaktadır.

RUHSAL İSTİSMAR!

4+4+4 sistemiyle hedeflenen, kız çocuklarının eğitim hayatından uzaklaştırılması ve iktidarın gerici zihniyetiyle şekillenen “sosyal hayattan uzaklaştırılmış, üretimin dışında bırakılmış, hayatı üç çocuk doğurmakla sınırlandırılmış” kadınların hayatında gelinen son nokta tecavüzcüsüyle evlendirilmek olmuştur. 18 yaş altında yapılan bütün evlilikler ruhsal istismardır, bir çocuğun iradesinden/ rızasından söz edilemez. Çocuğa yönelik her türlü cinsel istismar titizlikle araştırılmalı, caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır. Çocuk yaşta evliliklerin kolaylaştırılması yerine çocuğun eğitim, sağlık ve güvenliği hakkından nasıl daha fazla yararlanabileceği planlanmalı, çocuk evliliklerinin bir istismar türü olduğu unutulmamalıdır.

CEMAATLAR KORUNUYOR!

Bir yandan Kadın ve kız çocukları üzerinden yürütülen kirli siyaset hız kesmeden devam ederken, OHAL kapsamında toplumsal cinsiyet ve şiddet konusunda farkındalık çalışmaları yapan, erken yaşta yapılan evliliklere ve çocuk istismarına karşı mücadele eden, kadınlara okuryazarlık eğitimleri veren, şiddet gören kadınlara sosyal, ekonomik, hukuki ve ruhsal destek sunan, dayanışarak güçlendiren, mülteci kadınlara dil eğitimi, danışmanlık ve barınma olanağı sağlayan kadın dernekleri kapatılmaktadır. Oysa çocuk istimrarlarının yaşandığı güvensiz cemaat yurtlarının değil kapatılması, yaşananların haber yapılması bile engellenmekte haber yapanlar tutuklanmakta, cemaatler ise korunup kollanmaktadır. Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa dur diyecek tüm kurumlar yok edilmektedir.

SUSMAYACAĞIZ!

Bizler TMMOB ‘li Kadınlar olarak çocuk istismarının, erken yaşta evliliklerin, kadına yönelik şiddetin giderek arttığı, faillerin korunup mağdurların görmezden gelindiği, kadın bedeni üzerinden yürütülen muhafazakar politika ve söylemlerin arttığı bu dönemde kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz. Bu adaletsizliğinizi tüm baskılarınıza rağmen bağırmaya devam edeceğiz. Korkmuyoruz, Susmayacağız!. Siz kadınların ve çocukların üzerinden ellerinizi çekene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

Başa dön tuşu