VALİLİK

KADIN’IM VE BEN DE VARIM

Güney Adana bölgesinde ikamet eden ve cinsiyet ayrımına maruz kalmış kadın bireylere çeşitli el becerileri kazandırarak ‘aile ekonomisine katkıda ben de varım’ diyebilmeleri ve kadına karşı şiddet olayları ile kadın ölümlerinin önüne geçilmesi, şiddete uğramış kadınların koruma altına alınıp, psikolojik destek verilerek sosyal hayata uyumlarının sağlanmasının amaçlandığı projenin açılış törenine, Vali Mahmut Demirtaş ve eşi hanımefendi Beyhan Demirtaş, Yüreğir Kaymakamı Fatih Genel, Adana Milletvekili Tamer Dağlı, Aile ve Sosyal politikalar İl Müdürü Zeynel Abidin Koç, kamu kurum ve kuruluşları ile proje paydaşları olan İl Emniyet Müdürlüğü, İŞKUR, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Müftülüğü, Seyhan Belediye Başkanlığı, Yüreğir Belediye Başkanlığı yetkilileri katıldı.

 

“25 KASIM KADINA KARŞI ŞİDDETLE

 

MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ”

 

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, yaşama geçirilen projenin açılış konuşmasını yapan Vali Mahmut Demirtaş, şunları söyledi; Güney Adana Kalkınma Projesi Kapsamında, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan “Kadınım, Ben de Varım” projesinin açılış programına hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü olarak Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiş önemli bir gün. Dünyanın birçok yerinde kadına karşı şiddet geçmişten bugüne kanayan önemli bir yaradır.”

 

“ŞİDDET, KABUL EDEBİLECEĞİMİZ BİR TUTUM DEĞİLDİR”

 

Bugün en gelişmiş ülkelerde bile kadına karşı şiddet, yüksek boyutlarda. Maalesef ülkemiz de kadına yönelik şiddetin yoğun bir şekilde yaşandığı bölgeler arasında yer almakta. Altını çizerek belirtmeliyim ki, şiddet, kabul edeceğimiz bir tutum, bir davranış değildir. Bariz, insanlık suçudur. En küçük tolerans, ona arka çıkmak demektir. Bu nedenle şiddetle mücadele hususunda herkesin sıfır tolerans ilkesiyle yaklaşım sergilemesi gerekir. Hangi TV kanalını açsak, hangi gazetenin 3. Sayfasını çevirsek kadına yönelik şiddet içeren bir haberle karşılaşmaktayız. Şiddetin türü ve boyutu maalesef akıl hudutlarını zorlayacak türde gözlerimizin önüne serilmekte. Bu görüntüleri izleyip insanlıktan çıkmış çıkışmış kimseleri görünce kendi insanlığımızdan şüphe eder noktaya gelmiyor muyuz?

 

“ÜLKEMİZDE, 'KOL KIRILIR, YEN İÇİNDE KALIR' DÜŞÜNCESİ HÂLÂ HÂKİMİYETİNİ SÜRDÜRÜYOR”

 

Kadınların maruz kaldığı fiziksel şiddetin yanında; cinsel şiddet, psikolojik şiddet ve ekonomik şiddet gördüklerini de biliyoruz. Bu nedenle bu kanayan yaraya, geniş açıdan bakmak zorundayız. Şiddet konusunu, topyekun değerlendirmek durumundayız. Kadınların, etkilendikleri şiddetten dolayı resmi bir kuruma başvurmadıklarını da biliyoruz. Ne yazık ki, ülkemizde 'kol kırılır, yen içinde kalır' düşüncesi hâlâ hâkimiyetini sürdürüyor.

 

“KADINLARIMIZIN ELİM HADİSELERLE

 

ANILMASI, BİZLERİ DERİNDEN ÜZÜYOR”

 

Bu vahim tabloyu izahta, hepimiz zorlanıyoruz. En değerli varlıklarımız olan kadınlarımızın bu elim hadiselerle birlikte anılması bizleri derinden üzmekte. Kadın anadır, bacıdır, eştir; kadın yardır, yarandır. Arkadaştır, yardımına koştuğumuz kapı komşumuzdur. Okulda öğretmen, kışlada asker, hastanede doktor, fabrikada işçidir. Hangi işi yaparsa yapsın, özünde insandır. Hemşerim Neşet Ertaş'ın, "Kadın insandır, erkek insanoğlu" sözü aslında meseleyi özetlemektedir. Bizim anlayışımız ve inancımız bu istikamettedir. Ayakları altına cennet serilen varlık; anadır, kadındır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hareket noktamız, hukuki ve ahlaki tedbirlerle birlikte değerler eğitiminin de toplumumuza verilmesi olmalıdır.

 

“DEVLETİMİZİN VE HÜKÜMETİMİZİN SÜRDÜRDÜĞÜ POZİTİF AYRIMCILIK, KENDİNİ HİSSETTİRMEKTEDİR”

 

Adana'da da kadına yönelik şiddet konusunda karnemiz maalesef pek iç açıcı görünmüyor. Üzülerek belirtmeliyim ki, kadın ölümlerinde ilimiz ikinci, kadın koruma tedbiri kararı konusunda ise dördüncü sırada yer almaktayız. Adana’da 2015 yılında 4 bin 126, 2016 yılında 4 bin 628, 2017 Nisan ayı itibariyle Bin183 kardeşimizle ilgili koruma tedbiri kararı alınmış durumda. Öte yandan şiddetle mücadele ve kadınlarımızın mağduriyetlerini ortadan kaldırmak adına, ilimizde 3 kadın konuk evi, 1 şiddet önleme merkezi hizmet vermektedir. Beşeri sermayemizin yarıdan fazlasını oluşturan kadınlarımızın bilgi, yetenek, kültür, fikir ve becerilerinden faydalanmamak akıl karı değildir. Yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen, devletimizin ve hükümetimizin kadınlarımıza yönelik olarak yürüttüğü pozitif ayrımcılık, her alanda kendisini htirmektedir.

 

İLİMİZDE, KADINA YÖNELİK OLUMSUZ

 

İSTATİSTİKLERİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

 

Valilik olarak başlattığımız Güney Adana Kalkınma Projesi kapsamında hazırladığımız “Kadınım, Ben de Varım” Projesi ile bizler de kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık örneği sergileyerek ilimizle ilgili olumsuz istatistikleri ortadan kaldıracağız. Projeyle kadınlarımızın kendi kimliklerini, kişiliklerini bulacakları çalışmalara imza atıyoruz. Adana'nın gündeminden yaşanması muhtemel kadına yönelik şiddet haberlerini çıkaracağımıza inanıyoruz. Kadınlarımızı hem psikolojik hem de ekonomik anlamda ayağa kaldıracak ve toplum içinde “Ben de Varım” diyecekleri bir duruma kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu vesile ile 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Gününün tüm dünyada kadınlara yönelik şiddetin tamamen ortadan kaldırılması hususunda duyarlılık ve farkındalık oluşturmasını diliyorum. Güney Adana Kalkınma Projesi Kapsamında, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan “Kadınım, Ben de Varım” projesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Proje paydaşlarına başarılar diliyorum. Sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.”

 

Vali Mahmut Demirtaş’ın konuşmasının ardından, "Kadın'ım ve Ben de Varım" etkinliği, ‘kadına şiddet’ ve projenin amaçlarına ilişkin slayt gösterisi yapılması ve uzmanların konu hakkındaki açıklamalarıyla sürdü. 

Başa dön tuşu